Yeni yıl yaklaşırken çoğumuzun içini tanıdık bir heyecan kaplar. Aralık ayı bitmeden yapılacaklar listeleri hazırlanır, hedefler belirlenir, “yeni yıl – yeni ben” sloganları sosyal medyada yankılanır. Daha sağlıklı yaşamak, daha çok spor yapmak, daha çok okumak, daha çok üretmek… Kısacası “daha fazlası” üzerine kurulu hayallerle dolu bir dönemdir bu. Fakat Ocak ayının ortalarına geldiğimizde, o büyük hedeflerin birçoğu yerini sessiz bir motivasyon kaybına bırakır. Peki neden? Belki de problem “yeni yıl”da değil, “yeni ben” fikrindedir.

Gerçek değişim, takvim değiştiğinde değil, bakış açımız değiştiğinde başlar. Kendimize yüklediğimiz kusursuzluk beklentileri çoğu zaman bizi hareketsiz bırakır. Bir hedefi tutturamadığımızda, tüm çabamızı değersiz hissederiz. “Bu hafta spora gidemedim, o zaman hiç gitmeyeyim” düşüncesi tanıdıktır. Oysa ilerleme, büyük sıçramalardan değil, küçük ama düzenli adımlardan doğar. Günde on dakika yürümek, haftada bir günü tamamen kendine ayırmak, ayda bir yeni bir kitap okumak… Bunlar küçük ama sürdürülebilir alışkanlıklardır — ve asıl değişimi yaratan da onlardır.

Yeni yıl kararlarımızın çoğu, başkalarının gözünden başarılı görünme arzusuna dayanır. Daha üretken, daha fit, daha “iyi” olma isteği, çoğu zaman kendimizle olan ilişkimizi gölgede bırakır. Belki de yeni yıl, dışarıya değil içeriye dönme zamanıdır. Gerçek hedefler, “nasıl görünmeliyim?” değil “nasıl hissetmek istiyorum?” sorusuyla başlar. Daha huzurlu olmak, daha sabırlı hissetmek, daha çok şükretmek — bunlar, bir takvim sayfasından çok daha uzun ömürlü kazanımlardır.

2025’e girerken “yeni bir ben” olmaya çalışmak yerine, “aynı benle daha farkında yaşamak” daha anlamlı olabilir. Çünkü gerçek dönüşüm, kendinden kaçmakla değil, kendini kabul etmekle başlar. Belki de bu yılın en kıymetli kararı, kusursuz olma çabasını bırakmak ve insan olmanın doğallığını kabullenmek olmalı. Her yıl aynı kişiyiz aslında — sadece biraz daha öğrenmiş, biraz daha büyümüş, biraz daha kendimize yaklaşmış halde.

Yeni yıl, bir yarışın başlangıcı değil; nefes almak için verilen bir aradır. Belki de bu yılın en güzel hedefi şu olabilir: Kendime karşı nazik olacağım. Her şey yetişmese de, ben yine yeterliyim. 🌙✨