İzmir’in Kurtuluşu Takvimler 15 Mayıs 1919’u gösterdiğinde artık hiçbir şey ne İzmir ne de İzmir’de yaşayanlar için aynı olmayacaktı. İzmir 1081 yılında Emir Çakabey tarafından fethedilmiş o tarihten itibaren Türkler, Rumlar, Ermeniler ve çeşitli milletlerden insanlar barış içinde yaşayarak birbirlerinin değerlerine ve dinine saygı duyarak kültürlerini birbirlerine aktarmasıyla bu çok renkli bahçe 1900’lere kadar gelmiştir. Öyle ki Victor Hugo bir şiirinde İzmir ‘i bir prensese benzetmiştir. Ancak o yıllarda küçük Paris olarak adlandırılan İzmir bir akbabaya benzeyen Emperyalizmin pençelerini geçirmesinden nasibini almıştır. Yunan zırhlılarının İzmir limanına girmesiyle yüzlerce yıldır birbirini kardeş bilmiş dost bilmiş komşular birdenbire sanki birbirini hiç tanımayan sanki hiç kader birliği etmemişçesine kanlı düşmanlara dönüşmüştür. İşgal sırasında Miralay Fethi Bey’in şehit edilmesiyle gazeteci Hasan Tahsin olarak bildiğimiz Osman Nevrez’in ilk kurşunu sadece İzmir’in işgaline karşı saçılan ilk kurşun değil adete Türk İstiklal Savaşı’nın da ilk kurşunu olmuştur. İşgal 9 Eylül 1922’de Türk ordusunun İzmir’e girmesiyle sona ermiştir. Her iki taraftan da binlerce kişi hayata gözlerini yummuş üstüne üstlük 13 Eylül’de çıkarılan yangınla da güzel İzmir’in savaş sırasında çektiği yetmezmiş gibi arkadan vurmuş şehir tanınmayacak hale gelmiştir. Savaştan sonra ne İzmir halkı ne de İzmir eskisi gibi olmayacaktı. Ancak yine de 101 yıl önce işgalden kurtulan İzmir bugün Türkiye’nin Dünya’ya açılan çağdaş, gelişmiş, farklılıklara karşı açık fikirli,laik Türk ve hoşgörülü kapısıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi dileriz ki bir daha İzmir’e hiçbir kirli ayak basmasın. Türk Bağımsızlık Savaşı boyunca bu vatanın kurtuluşu için canını feda etmekten tereddüt duymayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve saygı ile anıyoruz. Doğum günün kutlu olsun İzmir.